Kuzey Kıbrıs sahillerinde felaket boyutunda mikroplastik kirliliği tespit edildi

Oslo Barış Araştırmaları Enstitüsü (PRIO) tarafından hazırlanan yeni bir rapor, Kıbrıs’ın kuzey kıyılarının karşı karşıya olduğu ciddi çevre tehdidine dikkat çekti. Belge, “Yeşil Dünya” Hareketi tarafından düzenlenecek yaklaşan sunum ve belgesel gösteriminin temelini oluşturacak.

2024 yılı araştırmasına göre, Kuzey Kıbrıs sahilleri dünyadaki en fazla mikroplastikle kirlenmiş bölgeler arasında yer aldı. Bu durum, her yıl “Avrupa’nın en temiz deniz sularına sahip bölgesi” olarak kabul edilen adanın güneyindeki tabloyla keskin bir tezat oluşturuyor. Raporda, bakımlı plajlar ve “Mavi Bayraklar” görüntüsünün ardında neredeyse fark edilmeyen büyük ölçekli bir çevre felaketinin gizlendiği vurgulanıyor.

Bu durumun nedenlerinden biri kapsamlı istatistiklerin eksikliğidir. Kıbrıs tek bir ekosistem olarak kabul edilse de, adanın kuzeyinden gelen kirlilik verileri çoğunlukla resmi raporlara dahil edilmiyor. Bu da genel tablonun çarpıtılmasına ve sorunun gerçek boyutlarının küçümsenmesine yol açıyor.

Araştırmanın yazarları, adanın siyasi bölünmesinin çevre yönetimini ciddi şekilde zorlaştırdığını vurguluyor. Kuzey Kıbrıs’ın tanınmayan statüsü nedeniyle bölge birçok uluslararası çevre koruma programının dışında kalıyor. Yetersiz yatırımlar, altyapı sorunları, kusurlu atık yönetim sistemi ve plansız yapılaşma durumu daha da ağırlaştırıyor.

Raporda çevresel sorunların ortak çözümüne yönelik bir dizi önlem önerilmektedir. Bunlar arasında tüm ada için birleşik bir atık toplama ve geri dönüşüm sistemi oluşturulması, su kaynaklarının yönetiminde koordinasyon, orman yangınlarını önleme konusunda ortak tedbirler ve biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik ortak programlar yer almaktadır.

Uzmanlar uyarıyor: Çevre sorunları siyasi çatışmanın gölgesinde kaldığı sürece, tüm ada ve kıyı suları ciddi bir çevre felaketiyle karşı karşıya kalma riski taşıyor.