Bedesten Kültür Merkezi
Tarihine bakıldığında Kıbrıs’ın en çok yönlü simge yapılarından biri.
Önce bir kilise, ardından bir pazar, daha sonra depo, tekrar pazar, ibadethane olarak yeniden canlandırılma girişimleri ve bugün ise bir kültür merkezi. Her şeyi sırayla ele alalım.
- Kuzey Kıbrıs’ta Bedesten
- Lefkoşa’da Bedesten’in Tarihi
- Kompleksin Mimarisi
- Bugünkü Bedesten
- Sıkça Sorulan Sorular
Kuzey Kıbrıs’ta Bedesten
Bedesten veya Bedestan, Lefkoşa’daki çok uluslu yaşamı ve şehrin çeşitli geçmişini yansıtan en önemli tarihi yapılardan biridir. Lefkoşa’nın Selimiye Mahallesi’nde yer alır ve Selimiye Camii ile Bandabuliya arasında konumlanmıştır.
Bu yapı, bin yılı aşkın bir tarihe sahip uzun ve karmaşık bir geçmişi bünyesinde barındırır. İlk olarak 6. yüzyıl civarında bir kilise olarak inşa edilmiş, 12. ve 16. yüzyıllar arasında genişletilmiş ve yeniden inşa edilmiş, Osmanlı döneminde kapalı bir pazar yerine dönüştürülmüştür. Günümüzde ise kültür merkezi olarak kullanılmaktadır.
Lefkoşa’da Bedesten’in Tarihi
Bizans Dönemi
Bedesten’in erken tarihi, mevcut binanın içinde korunan Bizans bazilikası kalıntılarıyla arkeolojik olarak doğrulanmaktadır. Bu kalıntılar muhtemelen 6. yüzyıla tarihlenmekte olup, Lefkoşa’daki ilk Ayasofya Katedrali’nin izleri olarak kabul edilmektedir.
Lüzinyan Dönemi
Lüzinyan krallarının yönetimi altında, yapının sonraki tarihi pek iyi belgelenmemiştir. Bazı tarihçiler, Thomas Becket’in takipçisi olan İngiliz rahiplerin burada Aziz Nikolaos’a adanmış yeni bir kilise kurduklarını öne sürmüştür. Alternatif olarak, Bedesten’in bir Ortodoks tapınağı olarak varlığını sürdürdüğü de düşünülmektedir. 14-15. yüzyıllarda kilise birkaç kez genişletilmiş ve yeniden inşa edilmiş, ancak eski Bizans apsisi korunmuştur.
Venedik Dönemi
Venedik egemenliği sırasında Bedesten, Ortodoks Kilisesi tarafından bir piskoposluk binası olarak kullanılmış ve Panagia Odigitria’ya adanmıştır. Binanın en dikkat çekici kısmı olan kuzey cephesi bu dönemde inşa edilmiştir. Hamiler, girişin hemen üzerindeki armalarla temsil edilen soylu Kıbrıs aileleriydi. Bir kubbe ve büyük bir merkezi apsis eklenerek, Bizans dönemine ait orijinal özellikler değiştirilmiştir.
Osmanlı Dönemi
1573 yılında, Osmanlıların Kıbrıs’ı fethinden birkaç yıl sonra, yeni yönetim burayı kapalı bir tekstil pazarı olan bir bedesten olarak kullanmıştır. Daha sonra bir gıda pazarı olarak kullanılmış ve 1760’lara gelindiğinde Türk, Rum ve Ermeni tüccarları için gıda ticaretinin merkezi olmuştur. 1873 yılında un deposuna, daha sonra buğday deposuna ve 1930’larda idarenin genel mal deposu olarak kullanılmıştır.
İngiliz Dönemi
İngiliz sömürge yönetiminin ilk yıllarında, binanın yeniden Aziz Nikolaos’a adanmış bir kilise olarak dönüştürülmesi planlanmıştır. Ancak, bir caminin 100 yard mesafesinde başka bir dini yapı açılamayacağı için bu mümkün olmamıştır. Yine de bina restorasyon geçirmiştir.
1932 yılında yeni Bandabuliya Belediye Pazarı’nın açılmasıyla, bina artık bir pazar veya depo olarak kullanılmamış, yerel idarenin mülklerini depolamak için kullanılmıştır.
1935 yılında Eski Eserler Departmanı, Ömerge Camii’nden birkaç ortaçağ mezar taşını bu binaya taşımıştır. Bir süre bu mezar taşları, Osmanlı dönemine ait zengin süslemelere sahip bir tavan ile birlikte bir odada sergilenmiştir.
Kompleksin Mimarisi
Lefkoşa’daki Bedesten, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki diğer kapalı pazar yerlerinden stil olarak önemli ölçüde farklıdır ve Fransız, Venedik ve muhtemelen İspanyol Rönesans mimarisine ait unsurları bünyesinde barındırır.
Planlama açısından Bizans dönemine ait haç biçimli bir yapısal stil temel alınmıştır, ancak yapı, Gotik tarza ait yüksek tavanlı bir nefe sahiptir. Güneydeki çift nef, Bizans kilisesinin bir kalıntısı olup, orta bölümü binanın en eski kısmıdır.
Kuzey nefin dış cephesi, en zengin süslemeler ve taş işçiliği ile dikkat çeker. Bu cephe, Selimiye Camii’nin ön kemerleri ile karşı karşıya olup, giriş bu tarafta yer almaktadır. Giriş, daha sonra eklenen İtalyan Rönesans mimarisi unsurları ile süslenmiş Gotik tarzda çok zengin bir kapı ile sağlanır. Girişin her iki yanında armalar bulunmaktadır. Bu cephede ayrıca birçok hayvan figürü ve gargoyle heykelciği görmek mümkündür.
Bugünkü Bedesten
Haziran 2004’ten 2009 yılına kadar, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Avrupa Birliği ve yerel idare tarafından finanse edilen bir yenileme projesi gerçekleştirmiştir. Restorasyon sırasında binanın duvarları temizlenmiş ve tonozlar geleneksel yapı malzemeleri ve teknikleri kullanılarak güçlendirilmiştir.
Kasım 2009’da, beş yıllık restorasyonun ardından (Europa Nostra ödülü ile onurlandırılmıştır), Bedesten, binlerce ziyaretçiyi ağırlayan çok kültürlü bir mekan ve sergi alanı olarak yeniden açılmıştır. Gerçekleştirilen etkinlikler arasında haftalık sufi dans gösterileri bulunmaktadır. Ayrıca, Lefkoşa Surlariçi Caz Festivali de bu binada düzenlenmektedir.
Bedesten Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Bedesten’e giriş ücreti ne kadar?
Etkinlikler dışında bina ziyaretçilere açık değildir. Konserler ve sergiler sırasında giriş ücreti etkinliğe göre değişiklik göstermekte olup, bazı etkinliklerde giriş tamamen ücretsizdir.
Yakında hangi ilginç yerler var?
Yakınlarda Lefkoşa’nın en önemli camisi olan Selimiye Camii bulunmaktadır. Diğer yakın camiler arasında Haydarpaşa ve Laleli Camii yer alır. Ayrıca, Lüzinyan Evi, Kıbrıs’ın en eski hamamı ve Osmanlı kervansarayı Büyük Han yürüme mesafesindedir.
Lefkoşa’da Bedesten’e nasıl gidilir?
Bedesten, Kıbrıs’ın başkenti Lefkoşa’nın merkezinde yer almaktadır. Aşağıda tam konumu için bir harita bulunmaktadır. Girne Kapısı durağına otobüsle gidip buradan Bedesten’e kadar 1 kilometreden kısa bir mesafe yürüyebilir veya eski şehir girişine yakın duran taksilerden birine binebilirsiniz.
Arabayla gelecek olanlar için: yapının yakınında otopark bulunmaktadır. Navigasyon için koordinatlar: 35.176040907277056, 33.364684949797734.
Kuzey Kıbrıs’taki simge yapıları keşfetmek için bizi Instagram ve Telegram hesaplarımızdan takip edin!